Sağlık; insanın yaşadığı dünyada ne paraya ne de onun dengi başka bir
değere değişebileceği bir olgu değildir. Hayatmızın ilk evrelerinde ailemizin
koruması altında sağlığımızı düşünmeden yaşarız. Yaşımız ilerledikçe ve
varlığımızın kontrolü kendi ellerimize geçtiği vakit sağlığımızı korumak için
çok çaba sarfederiz. Ama bir gün gelir yaşadığımız dünyayı terk etmek zorunda
kalırız.
Ölüm, insanoğlu her ne kadar kabul etmesede dünyanın en büyük gerçeğidir.
Her insan, mutlu yaşayamasa da, huzurlu bir şekilde hayata gözlerini yumacağını
düşünür. Bazen kader insanlara bu huzura sevketmez ve hayali bile kötü olan
durumlara düşürebilir. Hayata tutunma çabası gösteren bir çok insan gibi.
Hastanelerde, kendilerini hayata bağlayacak yeni bir organı bekleyen
binlerce insan için bu durum böyle. Bir
umutla yaşamak güzel olduğu kadar, bu umuda kavuşmayı dilemek ve sabretmekte bir
o kadar sancılıdır. Organ bağışı gibi hassas ve gerekli bir konuda sosyal medya
devlerinden biri olan Facebook’un ilgisinden kaçmadı ve bu konu dijital ortama
taşındı.
Facebook kendi sistemine, paylaşılan bir sürü kişisel bilginin yanı sıra,
organ bağışını da ekledi. Amerika’da harekete geçen bu sistem sayesinde
kullanıcılar organ bağışçısı olduklarını Facebook aracılığı ile duyurabiliyorlar.
Organ bekleyen bir hasta, bağışçı kullanıcılardan birinin organları sayesinde,
gerekli ortam sağlanması halinde hayata tekrar tutunabiliyor.
900 Milyon kullanıcısı olan dünyanın en büyük sosyal ağı Facebook’un
kurucusu Mark Zuckerberg, uzun zamandır Facebook’un sosyal sorumluluk alanında
girişimlerde bulunacağını belirtiyordu ve bu büyük girişim ile Facebook adından
çokça söz ettirecek gibi görünüyor. Henüz ülkemizde devreye girmeyen bu sistem, ve güvenilirliliği konusunda tartışmalar ise çoktan başladı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder